30 Nisan 2010 Cuma

 

Ara ara bir şeylere takıyorum kafayı. Şimdi sırada süper teklif var. Bilgisayarla uğraşan birçok kişinin bildiği birşeymiş aslında ama ben yeni öğrendim. Bu siteye üye oluyorsun, sonra sana gelen mailleri okuyup anketleri dolduruyorsun. Her birinden belirli puanlar kazanılıyor. Sonra da bu puanlar birikip paraya dönüşüyormuş. Zaten outluk sürekli açık, 10 saat başında bilgisayar başından ayrılmıyorum. Tam bana göre dedim. Üye oldum, şimdi gelen reklamları okuyorum, henüz bir anket doldurdum ama bakalım ne zaman para kazanacakmışım. Merakla bekliyoruz :)


İlgilenenler için siteye üye olmak için biriniz size link göndermesi gerekiyor. Ben de bu işi sizin için kolaylayıp linki ekliyorum. Buraya tıklayarak üyelik işlemine başlayabilirsiniz. Benim gibi, bilgisayar başındaysanız sürekli, bu gelen mailleri açıp bakmak pek de zor olmayacaktır.
Devamını Oku!

30 Mart 2010 Salı

KIRMIZI TOZ BİBER


İşte bu da bağımızda yaptığımız kırmızı toz biberler. tatlı ve kırmızı biberler öncelikle tohumlarından ayıklanıpi sonra bir güzel yıkanıyor.

güneş gören bir yerde iyice kuruyuncaya kadar bekletiliyor. daha sonra özel değirmenlerde çekilip, halis zeytinyağla karıştırılıp bozulmaması için, kış için hazır hale getiriliyor.

ev yapımı bu biberlerden almak isteyenler benimle iletişime geçebilirler.




Devamını Oku!

29 Mart 2010 Pazartesi

doğumgünü pasta tarifi

Biraz geç oldu ama oğluşun doğumgünü için hazırladığım pastanın tarifini ekleyebildim.

Kusura bakmayın nolur, hem çalışmak, hem anne olmak zor birşeymiş. Eve geliyorum direk yemek için hazırlıklara başlıyorum, bir yandan da tabi oğluşla oynuyoruz. Yusufhan’ın sabırsızlanmaları arasında yemeği ocağa kor komaz oğluşla yatak odasında boğuşmaya. Gün boyunca ikimizinde sabırsızlıkla beklediği an geliyor. Birbirimize sarılıyoruz, sımsıkı sarılıp öpüyoruz, yastıkla cee oynuyoruz. Bu aralarda en çok sevdiği şey yorganın altında baş başa kalmamız. Sanırım karanlık ve dar olduğu için tamamiyle bize ait bir alan olmuş oluyor ve canım oğlumla orada sarılıp duruyoruz.

Kapı zili çalmasıyla bu an bitiyor ve tekrar gerçek hayata dönüp kocişi karşılıyorum ve tatatataamm yemek hazırlığına devam, sofra kuruluyor, binbir çaba ile yemek yeniyor, sonra sofra toplanıp mutfak toparlandığında saat tam dokuz olmuş oluyor. Anlamıyorum bu nasıl bir şey ama o kadar dakik nasıl olabiliyorum. Her akşam mutfaktan çıkarken saate baktığımda saat dokuz olmuş oluyor.

Tabi güneş enerjisi ile çalışan biri olarak JJ bu durumda benim pilim bitmiş oluyor, televizyonla karışık Yusufhanla minik oyunlar oynayıp yatmama da bir saat kalıyor. Şak ayapmıyorum ben gerçekten garip bir şekilde güneş enerjisi ile çalışıyorum hani insanlar der ya, hava çok güzel dışarı çıkıp gezesim var, çalışmak hiç istemiyorum diye. bende tam tersi üniversite sınavına hazırlanırken bile o yaz tatili çalıştığım kadar sınav yaklaşırken çalışmamıştım. Neyseki yaz geldi ve ben tekrar kış uykusundan uyanıp hayata dönebilirim J
Ha haa nasıl ama. Allahım allahım iyice çenem düşmüş durumda J
Yarın şu doğumgünü fotolarını da yüklersem aferin bana diycem. Hadi siftahı yaptık devamı inşallah gelir.

Buyrunuz ekim ayındaki doğumgünümüzde yaptığım pastanın tarifine.


Pandispanya için
3 yumurta
1/2 su bardağı toz şeker (100 gr.)
1 çay bardağı su
3 çay bardağı un (150 gr.)
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
Pandispanyayı ıslatmak için
Ilık sütlü kahve
Çikolatalı Krema için
1/2 paket çikolatalı fındıklı creme ole
1 su bardağı süt (yaklaşık 250 ml.)
1/2 kutu hazır krema (100 ml.)
1 paket bitter çikolata (80 gr.)
Yapılışı
Yumurta, şeker, vanilya ve suyu önce yavaş, sonra hızlı devirde bir güzel çırptım, ben yumurta beyazlayıncaya kadar çırpıyorum. Ayrı bir püf noktası da yumurtanın oda sıcaklığında olması. böylelikle daha güzel kabarıyor. Başka bir kapta da unu ve kabartma tozunu eleyip hazırlıyorum. Sonra bu iki karışımı kaşık yardımıyla birbirine karıştırıyorum. Burada mikser kullanmıyorum kabarması gitmesin diye. Sonrasında dikdörtgen şeklindeki borcamı yağlayıp kek hamurunu döküyorum ve hoop fırına. Hmm hamuru benim gibi çiğ sevenler için bir parça ayırabilirsin. En büyük hayalimdi büyüyünce kek yapıcam ve pişirmeden yiycem diye şimdi ufak ufak tırtıklıyorum her yapmamda J
Şimdi gelelim kremasına…
Çikolatalar benmari usulü eritilir, başka bir tarafta soğuk sütle creme ole karıştırılıp mikserle koyulaşıncaya kadar çırpılır. Saha sonra krema ve eritilmiş çikolata da bu karışıma eklenerek koyu bir kıvama gelinceye kadar çırpılır. Eğer hala yeterince koyu değilse markette satılan krema sertleştiriricileri kullanabilirsiniz.
Ben borcamın büyüklüğünde kağıttan bir şeklinde bir kalıp hazırladım makas yardımıyla, yanından çıkan pastaları da birin ikinci katına kullandım. Tam yetti, burada keserken iyi bir hesap yapmak gerekiyor, en küçük parçayı bile kullandım ben. Kalıbım hala duruyor bir yaşayacak bebekler için.
Evet işte en zevkli anı süslemesi, bu biraz acele oldu o yüzden hiç fotoğrafım yok, yapılırken. Ben herşeyi kendim yapıcam ya o yüzden şeker hamurunu da kendim yaptım ama siz hazır satılanlardan alabilirsiniz.
Öncelikle keki nescafeli süt ile ıslatıp kremayı sürdüm, ve üstüne ikinci kat kekleri yerleştirdim. Ince bir tabaka şeklinde tekrar krema ile kaplayıp,- şeker hamurunun yapışması için- buzdolabında dinlenmeye bıraktım. Krema biraz donarsa kaplaması daha da kolay oluyor.
Allahım allahım, yapımı da bu kadar uzun sürmüşmüydü acaba, (sözümü geri aldım, üç gün parça parça yapmıştım hatırlatırım. Bir gün şeker hamuru, bir gün kek, bir gün de süslemesi J)

Şeker hamurunu yaparken hanimis.blogspot.com/2005/09/eker-hamuru.html

işte sonuç :
adresinden COLETTE PETERS’ın tarifinden faydalandım.COLETTE PETERS’IN TARİFİ:Colette Peters Amerikalı çok ünlü bir pasta dekoratörü. Bu konuyla ilgili yazdığı 5 adet kitabı var, halen kendi kurduğu şirketinde pasta yapmayı sürdürüyor ve çeşitli eğitimler veriyor. Aşağıdaki tarif 22 cm çaplı bir pastayı kaplayacak miktardadır.- 900 gr elenmiş pudra şekeri- 60 ml su- 3 tatlı kaşığı toz jelatin- 170 gr (125 ml) glikoz- 4,5 tatlı kaşığı gliserinJelatini bir tasa koyun ve üstüne suyu ekleyip karıştırın. En az 5 dakika öylece kalsın, bu süre içinde şişecek. Sonra benmaride başka bir kapta kaynayan suyun üstünde, ikinci bir kapta jelatini ısıtın. Şeffaf bir renk alacak ve tamamen eriyecek. Ateşten alın, içine glikoz ve gliserini koyun ve benmaride mümkün olduğunca ısıtmaya devam edin. Çok sıcak olacak ama kaynamamalı. Kaynarsa jelatin özelliğini kaybeder. Pudra şekerinin tamamını tezgaha dökün ve ortasında bir kuyu açin elinizle. Bu kuyuya jelatin ve gliserinli sıvıyı dökün. Düzgün, yumuşak ve şekil verilebilir, merdane ile açılabilir kıvama gelinceye kadar elinizle yoğurun. Hava almayacak şekilde sıkıca sarın ve en az 8 saat oda ısısında bekletin.
8 saat sonra hamura istediğiniz rengi ve şekli vererek dilediğiniz gibi süsleyebilirsiniz. Benim kekim 1 şeklinde olduğu için merdane yardımıyla mavi gıda boyası kullanarak renklendirdiğim hamuru incecik açtım ve kekimin üstünü bu hamurla örtüp dikkatli bir şekilde şekil verdim. Sonra o anki ru halime göre küçük süslemeler yaptım.
Anlatımı gerçekten daha uzun. Eğer mutfakla uğraşmayı seviyorsanız, çok zevkli bir iş inanın.


Devamını Oku!